Nerden başlasam nasıl anlatsam hangi kılığa girsem; bilemiyorum.
Her yol Riva’ya çıkıyor.
Eskiden Roma idi artık Riva!
Futbolda yaşananlar ortada.
Malumunuz üzere bendeniz sizler için perde arkasında yaşananları aktarıyorum.
Federasyon Başkanı, çözüm üretme yerine iftar sofrası kuruyor.
Allahı var, bir kuş sütü eksikti!
Oysa gelinen noktada Ramazan’a ulaşmadan görevi bırakması kaçınılmazdı.
Mehmet Büyükekşi, tüm başkanları iftara davet etti. Ali Koç, Dursun Özbek ve Hasan Arat katılmadı. Dahası başkanlık düzeyinde sadece 5 başkan vardı.
Baş konuk doğal olarak Ertuğrul Doğan.
Bir baktım ortama gözlerimde şimşek çaktı.
Öyle ya, Trabzonspor başkanı kalkıp gelmiş.
Öyle boş gelmemiştir.
Gün içinde açıklamalar yaptı.
Mutlaka Büyükekşi’ye de bir çift lafı vardır.
Ne yapıp edip, duymam gerek. Duyamazsam, duyanlardan almak boynumun borcu.
Farklı yol izledim bu kez.
Meslek sırrı, bende kalsın.
Bakın hele bakın.. Doğan neler neler demiş..
“Kulübümüzün alması gereken tüm cezaları harfiyen verin. Hiç bir hafifletici sebep olmaksızın. Hiç sıkıntı yok. Bu gün sahaya giren 4 taraftarım anlaşılmaz şekilde tutuklandı. Kendileri, adli yollardan darp edenlerden şikayetçiler. Orası adli bölüm. Buna hukuk kendi içinde gerekeni yapacaktır. Ancak siz de gerekeni yapmalısınız. Aksi taktirde olay farklı yerlere gider. Yerde yatan taraflarımın kafasına tekme atan (Jeydan Oosterwolde) ile yanından koşarak geçmekte olan bir başka taraftarıma uçarak tekme atan (Michy Batshuayi). Bu futbolcular bu ligde bir daha forma giyemezler. Giymemeliler. Şuna emin olun, tersi durum olsaydı, ben sizin kararınızı beklemeden ülkelerine gönderirdim. Her türlü cezaya razıyız. Ancak karşılıklı olacak…”
Doğan, genelde sessiz sedasız duruş gösteriyor. Fakat yaşanan olaylara yaptığı çıkışlar icraata dönüşüyor.
Ligin ilk yarısında Kadıköy’de oynanan maçın ardından aynen bu kelimeleri kullanmıştı. VAR hakemi için (Mete Kalkavan) “Bakın bu ligde bir daha görev alabilecek mi” demişti.
Bu sözleri anında icraata dönüştü.
Aynı Başkan bu kez de, Fenerbahçeli iki oyuncu için benzer talepte bulundu.
Çok yüksek ritimli cümleler kurdu. Camiası adına çıkışı önemli.
Şahsen Büyükekşi yönetiminin böyle karar alacağını beklemiyorum.
Ali Koç, Doğan’dan önce davrandı. Ligden çekilme kartını kullandı. Sırf bunun için kongre kararı aldı. Bu hamleyi bekliyordu. Trabzon kentinin siyasi gücünü de, açıklamasına eklemeyi ihmal etmedi. Koç, Doğan’a pas Federasyona ise gol attı.
Hal böyle olunca Büyükekşi şaşırıp kaldı.
Sadece, “Başkan sakinliğe ihtiyaç var. En doğru olanı yapmak için ilgili herkes seferber oldu” türünden klasik cümleler kurdu. Fakat Doğan vedalaşırken, “Aksi durum kabul etmiyoruz. Kimse buna yeltenmesin sonuçlarına katlanır. Trabzon’un sinir uçları ile oynanmasın. Buna izin vermem” dedi.
O güzelim iftar sofrası, midelere oturdu.
Taş oldu taşşş!.
Vallahi dostlar, güzel kalpli insanlar. Ligdeki bütün kulüpler mevcut federasyondan memnun değiller.
Yahu kardeşim. Kolay. Seçimde aday çıkarmadın. Siyasete boyun eğdin.
Olmadı.
Yine de ipler elinde. Toplarsın imzaları olağanüstü kongre kararı aldırırsın.
Başkan gider, Federasyon kalır Riva’da geriye.
Bunun için sizi tutan mı var?
Elbette yok.
Canı yanan basıyor feryadı.
O kadar.
Peki neden böyle.
Basit.
Kulüplerimiz borç batağı içindeler. Gelen soymuş, giden soymuş. Soğana çevirmişler mübarek.
Yarın maliye kapıya dayanıp kulübün anahtarını alsa, engel yok.
İşte işin aslı, astarı bu.
Yani tamamen duygusal.
Duygulandım ama timsah göz yaşları dökemem!